CHP, Kuzey Irak açılımı için kolları sıvadı

CHP, Kuzey Irak açılımı için kolları sıvadı

Cumhuriyet Halk Partisi (CHP), doğu ve güneydoğu halkının sorunları ve çözüm önerilerine ilişkin yeni bir çalışma başlattı. CHP Genel Başkanı Deniz Baykal’ın, Kuzey Irak’a yönelik söylemlerinin yanı sıra, ilki 1989’da hazırlanan ve daha sonra 1999 yılında güncelleştirilen “Doğu ve Güneydoğu Raporuö yeniden ele alınacak. Hazırlanacak raporun geniş kapsamlı tutulacağı ve somut öneriler içereceği belirtildi.
CHP Genel Başkanı Deniz Baykal’ın, Irak’ın kuzeyine yönelik söylemleri tartışılmaya devam ederken, parti yönetimi de kolları sıvadı. CHP Merkez Yönetim Kurulu Üyesi ve eski Tunceli Milletvekili Sinan Yerlikaya ANKA’ya yaptığı açıklamada, doğu ve güneydoğunun sorunlarına ilişkin yeni ve kapsamlı bir çalışmanın içine girdiklerini söyledi. CHP’nin Kürt sorunu konusunda çok kapsamlı bir çalışma yürüttüğünü söyleyen Yerlikaya, bu konuda 1989 ve 1999 yıllarında hazırlanan raporları hatırlattı. Yerlikaya, CHP lideri Baykal’ın son açılımlarının yeni olmadığını belirtti ve daha önce bu yaklaşımlara ilgi duyulmamasından yakındı. Yerlikaya, “Şimdi ‘Günaydın Deniz Bey’ diyorlar. Bu günaydın değil. Deniz Bey’e fırsat verilmedi. Biz bu raporları uygulama fırsatı bulamadık. Bu raporlar kullanılabilseydi problemler bu noktaya gelmezdiö dedi.

"BÖLGEDE HEYECAN YARATTI"
Sık sık seçim bölgesini ziyaret ettiğini belirten Yerlikaya, Deniz Baykal’ın konuya duyarlılığının bölgede büyük heyecan yarattığını söyledi. “Geçen hafta seçim bölgemdeydim. Kahvelerde konuşulan bu konular. Herkes Baykal’ın açıklamalarını konuşuyor. Deniz Bey’in bu konudaki önerileri daha dikkate alınıyor. Bu söylemleri sıradan bir parti söylese bu kadar dikkate alınmayacak ama CHP söylediği zaman dikkate alınıyorö diye konuştu.
Söylemlerin terörle mücadeleye zarar vermesinin söz konusu olmadığını ifade eden Yerlikaya, “Böyle düşünüldüğü için çözüm bulunamıyor. Bugün kuvvet komutanları aynı şeyleri söylüyor. Ama daha önce bunu kuvvet komutanlarına söylediğimizde o zamanlar vatan haini olurdunuz, dava açılırdı. 1989 raporuyla ilgili bizim arkadaşlara Genelkurmay Başkanlığı dava açtı. Bizim arkadaşlar o rapor yayınlanınca DGM’lerde yargılandılar. Hepsi de beraat etti. Ne oldu o günün Genelkurmay Başkanı çıktı konuştu. ‘Biz hata yaptık’ diye açıklama yaptılar. Ama biz bunları zamanında söylemiştikö dedi.

"DEVLET VATANDAŞIYLA BAĞINI KOPARMAMALI"
Terörle mücadele edilirken, devletin vatandaşıyla bağını koparmamasının önemine işaret eden Sinan Yerlikaya, “Eğer o bağ koparsa terörün önüne geçemezsiniz. Bir dönem, devlet terörle mücadele ederken, kendi vatandaşıyla da bağlarını kopardı. Bölgede PKK ile vatandaşı ayırmak lazımö diye konuştu. Yöre halkı ile devlet arasındaki güven bağının tekrar kurulmaması için ortada bir neden bulunmadığını vurgulayan CHP’li Yerlikaya, “Terörle mücadele ederken, ülkenin kaynaklarını da korumak lazım. Mesela bugün Tunceli’de turizm ele alınsa, vatandaş turizme özendirilse, desteklense çok önemli gelişmeler olur. Bakın ufak bir bakkal kurabilen bir genç o işine dört kolla sahip çıkıyor. Ama onun işi olmasa PKK ya da diğer örgütlere kayıyorö dedi.

"SOMUT ÖNERİLER OLACAK"
Sinan Yerlikaya, ilki 1989’da hazırlanan ve daha sonra 1999 yılında güncelleştirilen “Doğu ve Güneydoğu Raporuö yeniden ele alacaklarını söyledi. Hazırlanacak raporun geniş kapsamlı tutulacağı ve somut öneriler içereceğini söyleyen Yerlikaya, çalışmaların 2008 Mart’ında yapılacak CHP kurultayına yetiştirilmesini hedeflediklerini kaydetti. Raporu kurultayın onayına sunacaklarını kaydeden Yerlikaya, hazırlık aşamasında CHP Genel Başkanı Deniz Baykal’ın da katılacağı bölge toplantıları yapacaklarını ifade etti. Yerlikaya “Şimdi biz daha önce hazırladığımız raporlarımızı daha da genişleteceğiz. Biz iktidara geldiğimizde ne yapacaklarımız olacak içinde. Biz iktidara gelemesek de ben diğer hükümetlerin yerinde olsam bu raporların faydalanabileceğini düşünüyorumö dedi.
SHP’nin 1990, CHP’nin de 1999 yılında hazırladığı Doğu ve Güneydoğu Raporlarında bazı tespitler ve öneriler şöyle sıralanmıştı:
"-Bölge insanı yabancılaşma içine girdi.
-Anadil yasağı ilkel bir politika, kaldırılmalı, tek parti döneminde bile uygulanmadı.
-Bölge Kalkınma Planı hazırlanmalı, Anadil öğrenimi güvence altına alınacak ancak resmi dil Türkçe olacak.
-Bölge insanına potansiyel suçlu gözüyle bakılıyor.
-Baskıcı uygulamalar yöre insanına köy boşalttırıyor.
-Pek çok okul ve sağlık ocağı karakol yapıldı, bu yüzden eğitim ve sağlık hizmetleri aksadı.
-Bölge’deki toprak dağılım adaletsizilği giderilmeli.
-Değişik kültür ve diller devlet eliyle araştırılmalı.
-Değişik kültür ve diller için araştırma birimleri ve enstitüler kurulmalı.
-Kürtler kendilerini hayatın her alanında özgürce ifade edebilmeliler.
-Terör ve demokrasi sorunlarına çözüm getirilmemiş olması Türkiye’yi krize taşıdı.
-İsteyenlere ana dillerini, devlet denetimindeki özel kurslarda öğrenme olanağı sağlanacak."(ANKA)

0 yorum: